Orta gelirli bir ailenin ortanca çocuğu olarak ortalama bir devlet lisesinde okumuştum. Dersler, arkadaşlık, aile, toplum, ülke ve dünya meseleleri, beklentiler, varoluşsal sancılar o zaman da vardı… Detaya girmeyeyim. Çeşitli sebeplerle 9’dan 12. Sınıfa 4 yıl boyunca ‘başarı’m azalarak sürmüştü.
Liseden mezun olduğumda okulun kapısının önünde biran durdum elimdeki kağıtla (kızlar, erkekler, kurallar, zararlılar, zararsızlar, spor, disko, öfke, neşe,endişe, intihar, kavga, bilim, siyaset, sanat, müzik, giyim,…) sonra yürümeye başladım. Şimdi ne olacaktı, nereye gidecektim? Kulağımda lisede ve sonra yapılabileceklere dair bir uğultu vardı ama, sanırım önüme bakmalıydım.
Hep meraklıydım arkadaşa gittim -ya da onlar geldiler sonra komşuya, aileye, akrabaya gittim sinir bozucuydu ama çok da bir fikrim yoktu, işim de. Sonunda üniversiteye girmek için merkezi sınava hazırlayan bir kursa yazıldım.
Düz lise gibi geçmedi dershane, büyüyordum ve sorunlar da.. hala neyi ne için yaptığımı tam olarak kestiremediğimden çok da yüksek olmayan bir motivasyonla önce ders çalışmayı öğrenmem gerekti, bu minveldeki beni veya minderdeki güreşçiyi tanımam, denemeler yapmam… Zar zor öğrendiğimle kaldım, sırtım yere değdi, o yıl sonuç fiyasko.
Ve bana son bir şans daha ‘verdiler’ sonra. Ya üniversite ya askerlik denildi. Bu ke kararlı, biraz daha ciddi ama birikmiş bir stresle yoldaydım..inişli çıkişlı gecti. Arkadaş iliskileri ani duygu değişimleri, macere arayışları başla bırak, kaç, gel, tekrar et, bir şeyler derken sınava girdim.
Mükemmel olmasa da elimde kayda değer bir sonuç vardı, 4 yıllık bir fakülte için yeterliydi, sandım, değilmiş. Rehberlik servisindeki tercihlerden sorumlu kişi söyledi: ‘Bununla 2 yıllık bir bölüm bile gelmez!’ bu büyük bir problemdi ne yapacağımı bilemedim. Ne yapabileceğim, alternatifler söylenmemiş; nasıl hissettiğimi bırakın,
arkadaş çevremde ve ailemde olacaklar konuşulmamıştı.
Elimdeki kağıtla kursun kapısının önünde bir an durdum (Matematik, türkçe, geometri, fen, sosyal, deneme, sınav, süre, 2 yıl, 4 yıl…) sonra yürümeye başladım. Eve. Ablalarımın bitmeyen umuduyla beraber masaya oturduk, kılavuzu açıp puanımla abartılı olmayan birkaç okul bölüm yazmaya karar verdik, istediğim bölümleri değil de puanım yettiği bölüm olanlardan.
Sonuç açıklanacağı gün bir internet kafeye gittim. İlk sıralardaki tercihlerimden biri gelmişti, sevindim, evdekiler de çok sevindi. Benimkisi biraz buruktu -ki yersiz de değilmiş- çünkü bir süre sonra puanıma aslında sıralamama göre, çok daha iyi alternatiflere listemde bulunmaları halinde yerleşebiliyormuşum.
Üniversiteye gittim, kaydoldum fakat doğal olarak çok sürmedi… sorun başarılı ya da başarısız olmak değildi, sevmedim. Derslikler amfi, konferans, profesör, kampüs, kantin, yurt, şehir, kro bro çevre hayvan çimler gitar uzun saç kütüphane ödev sınav yaz okulu ) Bir kez daha elimde bir kağıtla bir binanın önündeydim ama bu kez kaybolmak istedim. Oldum da. Liseden üniversiteye eğitim kavramına değil de eğitimdekilere olan güvenim azalarak tükenmişti.
Neden sonra sadece para için çalışmanın, güvencesizliğin, sonrasızlığın, rastgeleliğin boşluğun nelere neden olacağını gördüm. Sonra tek başıma olduğumu, seçimi sorumluluğu, ayağa kalkıp kendi kararlarımı almam
gerektiğini tecrübe ettim. Neyse işte düşmüştüm. Kalktım. Okula devam etmeliydim. Annem de bunu çok istemişti.
Bir yolunu buldum. Yardım istedim, sordum, öğrendim, okudum, okudum ve ilerledim. Hem çalıştım hem okudum. Bu arada şimdi eşim, kızımın annesi güzel kadınla karşılaştım. Bana asla şöyle yap demeyen sabırla kuvvet vererek yanımda yürüyen güzellikle… Çevremde bana yol gösteren destek olan insanlar türemişti; bana güç verenler… önce küçük başarılarım oldu, bunlar çoğaldı, büyüdü büyüdü… Elimde kağıtlar birikmeye başladı, kendi istediğim olanlardan…onur belgesi, yüksek onur belgesi, diploma, sertifika, bin eğitime katılım belgesi, öz geçmiş…
*21.yy’da Kariyer Gelişimi Müdahaleleri
Acı verici ya da olumsuz deneyimler, bir ideal haline gelen aksi deneyimleri elde edebilmek için özlem oluştururlar. Bu anlamda bir bireyin ilk yaşam uğraşları daha sonra yaşamlarında mesleklerinin ne olacağı ile ilgili yön sağlar.
Şimdi geriye dönüp bu yolculuğa baktığımda tüm deneyimim; eğitim ve kariyerim bugün bana bir şey söylüyor her şeyin cevabını bilemesen de durup düşündün hareket ettin düştün ayağa kalktın destek istedin denedin devam ettin… En çok ihtiyacın olan şey neydi? Bir danışmandan başka şey değil, soru soran, destek olan, takip eden işbirliği yapan, bilgi veren yolları gösteren, cesaret veren. Bu benim işim olmalıydı. Buna herkesin ihtiyacı vardı. Yalnız yürüyen, yanlış yönlendirilen, umursanmayan herkesin.
Danışmanlık insanın işini kolaylaştırır.
Edubar/egitimkocumehmetbar.com.tr/Eğitim-Danışmanlık
Mehmet Bar