Kitap Müzesi’nden
Bir Kitap Birkaç Paragraf
‘Bir insanın biyolojik, ruhsal/zihinsel ve toplumsal koşullara ne ölçüde bağlı olduğunun farkında olan; ancak, 4 toplama kampından sağ çıkmış ve bu nedenle insanın düşünülebilecek en kötü koşullara bile görülmemiş ölçüde direnip göğüs germe yetisine tanıklık etmiş biri’: Nöroloji ve Psikoloji gibi iki alanda çalışmış profesör Viktor E. Frankl.
Varoluşçu psikaytr Yazar İnsanın Anlam Arayışı’nda 2. Dünya savaşı sırasında götürüldüğü Auschwitz kampı deneyimini paylaşırken Logoterapi adını verdiği kendi Psikoterapi tekniğinin temelini ve genel çerçevesini de sunuyor.
İnsanı insan yapan şeyin yaşama karşı tutum ve anlamda olduğunu vurgulayan Frankl,
“İnsan varoluşunun temel özelliklerinden birisi,
bu koşulların üstüne çıkabilme,
bunların ötesinde gelişebilme yetisidir.” diyor.
Her şeye rağmen yaşamın anlamını/nedenini seçim, özgürlük, sorumluluk, sevgi, iyi-kötü, acı, suçluluk, ölüm, beklenti, niyet, arzu, tavır gibi kavramlar ışığında irdeliyor.
Anlam Terapisi demek olan Logoterapi ile daha çok gelecek üzerine, kişi tarafından gelecekte yerine getirilecek anlamlar üzerine odaklanılıyor.
Logoterapiye göre yaşam anlamını üç farklı yoldan keşfedebiliriz:
1-bir eser yaratarak ya da bir iş yaparak
2-bir şey yaşayarak ya da bir insanla etkileşerek
3-Kaçınılmaz acıya yönelik bir tavır geliştirerek
Trajedi karşısında ve olabilecek en iyi insan potansiyeli açısından iyimserlik, her zaman için
1) Acıyı bir insan başarısına dönüştürmeye
2)Suçluluk hisseden kişinin, kendisini daha iyiye yönelik olarak değiştirme fırsatını kazanmasına 3) Yaşamın geçiciliğinden, sorumlu bir tavır almaya yönelik girişim gücü kazanılmasına olanak verir.
Mehmet Bar