Merhaba, ben Nazlıcan Bayrakdar. İTÜ Moda Tasarım öğrencisiyim ve sizlere sınav sürecim, üniversite tercih ve nedenlerim, okul hayatım ve tüm bunlar dolayısıyla gerçekleşen hedefimi anlatmak istiyorum.
Bundan bir yıl öncesine dönecek olsam kendime yeteneklerimi es geçmeden ilerleyebileceğim hakkında daha çok şans tanımayı dilerdim…
Bundan bir yıl öncesine dönecek olsam kendime yeteneklerimi es geçmeden ilerleyebileceğim hakkında daha çok şans tanımayı dilerdim… Eminim ki birçok üniversite adayının aklında beliren farklı düşünceler vardır. Ben lise döneminde bir sayısal öğrencisiydim. Fakat 12. sınıfta kendimi daha net görmeye başlamıştım. O dönemde şu söz benim hangi alanda ilerlemek istediğimi belirlemişti: ‘’ Ya istediğin alanda en iyisi olmak için çok çalış ya da en iyi olduğun alandan ilerle!’’ Uzun zamandır hayalim ve hobim olan alanda artık sadece kendimi dinleyerek ilerlemek istiyordum. Yaptığım ilk değişiklik üniversite sınavına bir buçuk ay kala eşit ağırlık sınıfına geçmek oldu. Bu benim için büyük fakat hedefim için küçük ilk adımdı.
Üniversite sınavından sonra asıl çalışma sürecine girmiştim -yetenek sınavı için çok geç kaldığımı zannedip her gün sabaha karşı kalkıp geceye kadar çizim yapar olmuştum. Bir sosyal hayatım kalmamıştı fakat bunu gerçekten çok istediğim için yapıyordum. Bu süreç gerçekten çok önemli fakat bir o kadar da zordu. Çalışmaya bu kadar geç başlayıp hedefimin İTÜ Moda Tasarım olması beni daha çok çalışmalara sürüklüyordu.
İTÜ Moda Tasarımı hedef olarak seçmemin bir çok nedeni vardı: İlk olarak, İTÜ Moda Tasarımı SUNY-UOLP çift diploma programıydı. New York’ta bulunan FİT (Fashion Institute of Technology) Moda Okulu ile anlaşmalı olması beni daha çok etkilemişti. Aldığım bu riskten ötürü hedefimin de gerçekten hayalim olan bir okul olması ön plandaydı.
Zorlu geçen çalışmalarımın ardından ilk yetenek sınavı için İMA ( İstanbul Moda Akademisi) ‘ya başvurup sınava kendimi denemek amaçlı katılmıştım. Oradan çok iyi bir başarı elde etmek bu konuda kendime olan güvenimi arttırmıştı. Ardından Dokuz Eylül Üniversitesi yetenek sınavlarına girip kendime daha çok tecrübe edindirmeyi istemiştim. İTÜ yetenek sınavına geldiğim anda öz güvenle girmiş oldum bu sınava. Sonrasında içimdeki o kaygı heyecanımın önüne geçmiş bulunmaktaydı. Fakat bu süreç ile ilgili size şunu söylemek isterim: Bir şeyi gerçekten çok istiyorsanız ilk adımı kendinize inanmakla atın. İnsanların düşünce ve fikirlerini hedefinizin önüne geçirmeyin. Sadece kendinizden emin olun.
Şu an İTÜ, SUNY-UOLP İngilizce hazırlık sınıfında eğitim görmekteyim. Burada TOEFL sınavı için bir eğitim almaktayız. Yeni hedefim ise FİT’ye gidip orada da güzel bir başarı elde etmek. Şu an her şey hayal ve hedeflerim doğrultusunda ilerliyor.
Üniversite hayatında arkadaş edinmek ve bir ortamda bulunmak zor ama kaygılanacak bir durum değil . Önemli olan hazırlık sınıfını boş geçirmemekle başlıyor işin aslında. Çünkü İstanbul bu anlamda kendimizi geliştirip bir o kadar bilgi sahibi olabileceğimiz zorlu bir şans. Ve bu şansı iyi kullanmak gerçekten çok önemli. Mesela bölümümüzle alakalı bir çok etkinliğe, seminerlere katılmak bize çok şey katacaktır. Bu yüzden hedef basamaklarını ilerletmek sadece bizim elimizde olacaktır.
Nazlıcan Bayrakdar,
Üniversite Öğrencisi
İTÜ Moda Tasarımı & NewYork FİT (Fashion Institute of Technology)
Mail: bayrakdarnazlican@gmail.com
……