Benim gerçek kitabım sizlersiniz ve sizler, karşılaşılan güçlükleri göz ardı ederek insanoğlunun anlamlı bir yaşam kurmasını sağlayan yaşam gücünü doğruluyorsunuz.
Bessel A van der Kolk, Hastalarına hitaben:
İnsanlar travmatik deneyimler yaşıyor. Bunlarla baş etmek için mücadele veriyor, iyileşip hayatta kalmaya çalışıyorlar. İşte 30 yıl boyunca bu konuyla ilgilenmiş bir yazarın kitabı Beden Kayıt Tutar.
Doğal felaketler, savaşlar, cinsel saldırılar, kazalar, fiziksel şiddet gibi kişiye zarar veren şeyler travmatiktir. Son dönemde yaşadığımız pandemi, 6 Şubat deprem felaketi; şiddet, istismar, ihmal olayları….Bu travmatik olaylar (direkt ya da dolaylı yaşanması durumunda) Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) denilen psikiyatrik bir duruma dönüşebilmektedir.
Travma sonrası stres bozukluğunun montaj bandında 15 dakikalık görüşmelerle ilaç yazarak çözülmesine karşı çıkan hekim yazarımız, geçici ve boşuna uğraşlar yerine nörobilim, ileri teknoloji görüntüleme teknikleri ve duygusal zekayı işe koşarak insani ve kalıcı çözümler öneriyor. İyileşmede beyin, zihin ve beden etkileşimini gözler önüne serip çeşitli somut tavsiyelerde bulunuyor.
Yazar psikolojik travma, istismar ve ihmal konusunda; beynin zihinsel süreçleri nasıl etkilediğini inceleyen nörobilim, zihnin ve beynin gelişiminde olumsuz deneyimlerin etkisini inceleyen gelişim psikopatolojisi ve davranışlarımızın duygularımızı, biyolojimizi ve etrafımızdakileri nasıl etkilediğini inceleyen kişiler arası nörobiyolojinin bilgisinden faydalanıyor.
Kitap 5 kısıma ve 20 alt bölüme ayrılmış: Travmayı yeniden keşfetmekle başlıyor, bu andabeynimizin ne durumda olduğunu görüyor, ardından çocukların zihnini gözlemliyor ,travmanın etkisini inceledikten sonra iyileşmeye giden yolları öğreniyorsunuz. Yapıtın sonunda ise gelişimsel travma bozukluğu için oy birliğiyle önerilen ölçütleri ve bolca kaynakla notlara göz atabilirsiniz.
Son kısım özellikle eğitimcilerin işine yarayacak iç görüleri ve önerileri içeriyor.
Kitabın tamamında örnek olaylar hikayeler ve çizimlerle akıcı bir şekilde anlatılırken; bilimsel veriler ve araştırma sonuçları da yine sayısal grafiksel sonuçlarla aktarılmış. Kitabın bu çabalara rağmen çok kolay okunmadığını söyleyebilirim; çünkü konu ağır, mecburen bilimsel jargonlar kullanılıyor ve hikaye içerikleri de tirajik ve dram dolu. Hem kendiniz hem çevreniz için bu zorluğa katlanıp okumanızı içtenlikle tavsiye ederim. Elde ettiğiniz sonuç buna değdiğini gösterecektir.
”…Dünyanın her yerinde bu verileri son derece ciddiye alan ve daha etkili müdahaleler geliştirmeye ve uygulamaya kendini adamış birçok öğretmen, sosyal çalışma uzmanı, doktor, terapist, hemşire, yardımsever, oyun yönetmeni, polis, meditasyon koçuyla tanışıyorum. ”Beden Kayıt Tutar” ile bu sayfaya kadar (sf.: 347) siz de bu topluluğun bir parçasısınız demektir…”
İyi okumalar.
Mehmet Bar