– Don’t wanna be a fraud, a fink, a stray.
Bir sahtekar, serseri yahut avare olmak istemiyorum. –
(Brooke Waggoner’in Fink adlı şarkısından) Fink, Murat Menteş
Murat Menteş ‘Ruhi Mücerret, Dublörün Dilemması, Korkma Ben Varım üçlemesi ve Garanti Karantina’ şiir kitaplarıyla kalemi, tarzı-tavrı hakkında epey bir fikrim olan bir yazardır.
Finki elime aldım.. arka kapağında yer alan açıklama ve tanınmış kişi yorumlarına sonra kitaba serpiştirilmiş görsellere göz attım. Onunla ilgili fikirlerim konusunda ezber bozmam gerektiği aşikardı. Başladım okumaya.
Alışkın olmadığım bir tarzla, bu kez bir kurmaca değil gerçek hayattan hikaye ile karşı karşıyayım. Tamam yine mizahın ve zekice bir araya getirilmiş kelimelerin sürükleyiciliği var ama bu kez seci -divan edebiyatında kulanılan ses benzerliği ve kafiyenin kullanıldığı- yazım türüyle yol alacaktım. Normalde bu kullanımın daha akıcı kılması beklenir anlatımı (?) ama ben olay örgüsünün de kronolojik ilerlememesinden olacak biraz tökezledim.
Kitabı bitirip biraz da üzerine düşününce aydınlandım. Sevmedim diyemem. Zorladı ama gayet mümkün dedirtti -okuru olmaya devam edeceğim bu kitabında bir fark var desem de sevdiğim yazarın.
Murat Menteş, yeni romanı ‘Fink’te, sıkı bir okuru olan eski model Göksenin Yıldırım’ın Hong-Kong’dan Kopenhag’a, Cizre’den Busan’a uzanan bol aksiyonlu hayatını anlatıyor. Menteş, “Göksenin Bey’in hikâyesine inanmayanların, hayatın bize ne kadar çok ok fırlattığına dikkat etmelerini isterim. Bizler bu oklardan kaçma eğilimindeyiz ama yeni kuşak öyle değil. Zaten bu nedenle ‘Fink’i Z Kuşağı’nın seveceğini düşünüyorum.”
Elif TÜRKÖLMEZ / Hürriyet pazar
Bu arada aydınlanmamı sağlayan ışık da şu oldu: Bütün olarak baktığımızda ‘anlatım biçimi ve kitap içeriği’ ile başkarakter model Göku Sky’ın (Göksenin Yıldırım) ‘yaşam tarzı ve karakteri’ tam olarak uyum ve uyumsuzluğun bir aradalığına işaret ediyor. Bu da günümüzün paradigmasında yer bulan belirsizlik-değişkenlik kavramları karşısındaki uyumlu-uyumsuz konumumuza işaret ediyor. Genç kuşak olan Z, bu yüzden bu yeniliği daha çok sevebilir.
Bu romanda anlatılanlar gerçek olmasaydı onları uyduramazdım.
Fink, Murat Menteş
Yazarın okurlarından da biri olan; hayatının bir bölümünde Hong Kongda modellik yapmış, mimar bir mankenin yaşamında attığı finki okuyoruz eserde. (fink atmak: şurada burada gönlünün istediğince gezip eğlenmek.) Ön Kapaktan:
Küresel markaların reklam yüzüydü.
Hollywood yıldızlarıyla takılıyordu.
Yakuzaların kara listesindeydi.
Cami cemaati ona ‘Muhammed Ali’ diyordu.
Prensin teklifini reddetti.
Koruması dünya şampiyonuydu.
Krala secde etmedi.
Kaplan saldırısından kurtardığı kadınla evlendi.
Danimarka’da mimar olarak iş bulamayınca…
Taksi şoförlüğü ve bulaşıkçılık yaptı.
2 yıl psikiyatrik tedavi gördü.
130 kilo olmuştu.
Ve şimdi geri döndü!
2002’de Kıvanç Tatlıtuğ’un kazandığı modellik yarışmasında dereceye giremeyince Hong Kong’a gidip Goku Sky adını alan ve Asya-Pasifik ülkelerinde tam 10 yıl fırtına gibi esen top-model Göksenin Yıldırım’ın inanılmaz ama gerçek hikayesi!
Kitapta modellik mesleğinin görünen sefası ile görünmeyen cefasının ayırdına varıyoruz. Toplumsal insanın bireysel çırpınışlarını insanlar arasındaki yalıtışmışlığında seziyoruz.
Toplum aile derken kitaba bir de bekarlık- evlilik çerçevesinden baktığımızda Nazan Öncelin şarkısı geliyor aklıma: ”Erkekler de yanar/ hem de nasıl yanar/ yanmak çözüm değil/ bizi nikah paklar…
”…Yakışıklı erkekler farklı mı sanki? Kendi bedeninde bir turistsin, kiracısın. Kendimden biliyorum. Uykuna, beslenmene, sağlığına dikkat et. Spor yap, düzgün giyin, hiç bozulmasın saçın. Pahalı varoluşun gereğini yerine getirmelisin: Şıklığını sergile, poz ver, gülümse ve aç kurtlarla dans et tüm gece… Ha cambaz ipindesin, ha podyumdasın. Ne kadar yüksekteysen, o kadar feci çakılacaksın.
Ödüllerle cezalar, nimetlerle külfetler, kazançlarla kayıplar, müjdelerle lanetler, fırsatlarla belalar, yükseliş ile düşüş, hakikatle düş…şipşak yer değiştirir. Hayat sanırım herkes için böyledir. Kalp kırılmaya yarar. İncinmelidir gönül. Kainatın yakıtı, sihirli formül...” Göku
Sonrası,
yazarın da kitabın sonunda belirttiği gibi
DEVAMI HAYATTA.
İyi okumalar.
Mehmet Bar