Gençlik ve Gelecek Webinarı Notlarım
‘Dijital gelişim’in öneminin farkındaydım. 19 Mayıs Salı akşamı HBR Türkiye’nin etkinliğinde 2000 katılıcımdan biri olarak yerimi aldım. Böyle değerli bir ortamda üstelik kendi perdelerimin önünde çevrim içi olmak keyifli bir histi.
Moderatörün Serdar Turan (HBRT Genel Yayın Yönetmeni)
Konukların Evrim Kuran (Dinamo Consulting Kurucu Ortağı, Universum Ortadoğu ve Türkiye Direktörü), Acar Baltaş (Psikolog, Akademisyen,Eğitimci Yazar ve Yönetim Danışmanı)
Ercüment Büyükşener (Hayal Akademisi Kurucu Ortağı Bilgi Üniversitesi Öğr. Görevlisi) olduğu bir toplantı odasındayım. Her şey normal.
Evrim Kuran’ın girizgahıyla etkinlik başlıyor: ’Gençlerin bundan önce sürdürülebilir, istikrarlı, konvasiyonel bir iş ortamı hayali vardı. Covid-19’la bir gecede şirketler transforme oldular (Öğrenme, operasyonel süreçler gibi konularda) Şu anlaşıldı:
‘’İş bir yer değil, bir kafa yapısı.’’
‘’Tabii dezavantajlı gruplar var. İşi olmayan, fırsat eşitsizliği yaşayan gençliğin neye ihtiyacı var? Uluslararası Gençlik Vakfı Araştırmaları ve diğer birçok bu yönde araştırma Türkiye gençlerinin stres seviyesindeki yüksekliği işaret ediyor.
Bize düşen nasıl daha ümitvar hale geleceğimizle ilgili..
Acar Baltaş’a geçiyor söz hakkı:
Tanımlama yaparak başlıyor Acar Hoca:
‘’Kriz: Eldeki çözümlerin geçerli olmadığı duruma verilen isimdir.
Bu krizin iki ayağı, sonucu olacak
Birincisi
Eğitimin kalitesi yükselecek
Öğrencilerin sadece zamanını alan ne bilgi ne beceri kazandıran eğitim kurumlarının (burada üniversiteleri belirtiyor daha çok ama bence her kademe için geçerli) ömrünün sonuna yaklaşıyoruz.
İkincisi,
Çalışma ayağı
Şirketler yararına olacak. bunlar yol yemek ofis masrafından kurtulacaklar.Sürekli olmasa da haftada bir iki gün evden çalışma söz konusu olacaktır.
Kadınlar için de avantaj, temsilleri artacak.
Etik şirketler ortaya çıkacak.’’
Katılımcılardan gelen ‘’Umutsuzluğu nasıl yöneteceğiz? Sorusuna
‘’Kontrol edebileceğiniz alanlara odaklanın. Başarılı insanlar böyle yapar.
Psikolojik sermaye, yılmazlık başarısız olarak yaşanır. Psikolojik bağışıklık böyle kazanılır.
Mesela sınava girecek öğrenciler…
Burada hazır olma önemli. Hazır öğrencide yeterli kaygı vardır.
Bireyler kalitelerini arttıracak, odaklanabilecekleri şeylere enerjilerini varmeliler.’’
Ercüment Büyükşener şu ifadeleri kullanıyor:
‘’Gençler şuanda kavramları sorguluyor. Ofis, evden çalışma, motivasyon, gelecek, kariyer vs.
Yeniden tanımlanacakları dönemden geçiliyor.
Gençler’yeni normal’ gibi tanımlayamadıkları/kavrayamadıkları şeylerin içine sokuluyor ve bundan rahatsızlar. Zorunda kalmak, bir şeylerin içine zorla dahil edilmeye çalışılmak gençlerin hoşuna gitmiyor.
Bu olanlar birlikte geleceği inşa etmek için bir fırsat.’’
….
Acar Baltaş:
‘’Amaç-gaye, sosyal etki insanlığa katkı vermek çok önemli.
Gençlerin tarihin kendileriyle başladığı gibi bir yanılgısı var.
Tersine mentorluk önemli.
Gençler işgöreninden ona güvensinler, onu dinlesinler, anlaşılsın, görüşlerinden yararlanılsın,kendini geliştirmelerini istiyor ya da bekliyor. Yani bağ kursun.”
”Temiz zihin, birleşerek barış.’’
Katılımcıdan soru : Yetkinlikler neden daha çok önemsenmiyor?
Evrim Kuran:
‘’Yetkinlik temelli organizasyon konuşuyoruz. İnsan kaynakları kendilerine gelen öz geçmişlerde okul kısmını kapatıp yetkinliklere bakmalı diyoruz.
Performansı değil potansiyeli değerlendirmeli işveren.
Gençler için ‘Epistemolojik açlık’ çok önemli. (Episteme: bilgi (felsefesi))
Üniversite bina değil, kalbimizin orta yerinden bir bakış.’’
Son olarak işe dönüş sürecinin değerlendirildiği konuşmalarda
Acar Baltaş:
‘’İnsanlar için maske takmak ve temas (birbirimize ve objelere) bir soru işareti.
Evden çalışma daha çok tercih edilebilir.
Şirketler için ise 2 problem söz konusu
Çalışan verimliliğini ölçmek ve aidiyeti sağlamak (uzaktan yönetmek)
Çalışanların kendi iç disiplinlerini kurmaları; dürtülerini kontrol etmeleri, esneklik gibi konular önem arz ediyor.’’
Webinarın çok çok kısa özetini okudunuz, video olarak tamamını aşağıdaki linkten seyretmenizi tavsiye ederim:
Mehmet Bar