Hacettepe ve Ekonomi Topluluğu
Hacettepe hep orada olmayı dilediğim, hedefim olan bir yerdi. Üniversite hazırlık sürecimde de sürekli hedeflerimi düşünerek kendimi motive ettim. Benim için gerçekten zor bir süreç oldu ve üç yıl harcamam gerekti.
Bu süreçte öğrendiğim en güzel şey, ‘insanın hayallerine, hedeflerine ulaşması hiçbir şeyden önemli değil’ oldu. Çünkü hayata bir kere geliyoruz ve hayallerimizi gerçekleştiremediysek yaşamanın bir anlamı kalmıyor.
Her şey benim için lise üçüncü sınıfta başladı… Hedeflerimi belirleyip gelecekte nerede ve nasıl biri olmak istediğime karar verdim ve çalışmaya başladım. Zaman içinde -elbette araştırma yaparak- hedeflerimin içeriği değişti. Fakat üniversite tercihim hiç değişmedi. Hacettepe… hedefimin hiç değişmeme nedeni okulun akademik olarak sağlam bir kadroya sahip olmasıydı. Gerçekten çok çalışarak, bazı şeylerden ödün vererek Hacettepe gibi prestijli bir üniversitede okumaya hak kazandım.
Okuyacağım Uluslararası İlişkiler programı içerik olarak insana çok şey katacak, çok güzel bir bölümdü fakat aldığım puan emeklerimin tam karşılığı değildi. Bu durumu bir kenara bırakarak olduğum yeri kabullenip burada nasıl başarılı olurum diye düşünmeye başladım. İİBF fakültesinde olmanın en kötü yanı mezun olduktan sonra sizin bulunduğunuz mesleği başka bir İİBF bölümünden bir öğrencinin de yapabiliyor oluşuydu. Bu yüzden kendimi sadece derslerle değil sosyal aktiviteler ile de bir tık öne çıkarmam gerektiğini farkediyordum. Bu düşünceler içerisindeyken Hacettepedeki en büyük öğrenci topluluklardan biriyle karşılaştım ve gruba hemen katıldım.
Üniversitelerde gerçekten ve ciddi çalışan topluluklar öğrencilere network anlamında, şirketlerin işleyişi şeklinde birçok yönde eğitiyor ve kişi burada öğrenme iş yaşamı hakkında fikir ediniyor.
İlk sene hazırlık sınıfı öğrencisi olduğum için bölümdekilere kıyasla çok boş zamanım vardı ve ben bu zamanı topluluk işleri ile uğraşmaya ayırdım. Gerçekten çalıştığım farkedilince yönetime koordinatör olarak seçildim. Bu durumun hem üniversiteye alışma sürecimde hem gelecek planlarım için bana çok faydası oldu. Birden fazla kariyer etkinliğinde yer aldım, birden fazla şirket ile topluluk sayesinde kontak kurma şansı yakaladım.. Sonra tüm dünyayı etkileyen bir virüs ile karşılaştık tabii. Tüm üniversite hayatı bir anda eve kapandı, online sürece geçtik.
Online sürecin en zor yanlarından biri…
Hacettepe’nin gerçekten harika bir kampüsü ve harika bir ormanı vardır! Maalesef yeni öğrenciler kampüsü bahar ayında kaçırmış oldu. Okul uzaktan eğitim sürecine adapte olmaya çalıyordu aynı şekilde öğrencilerde kampüs yaşamı olmayan bir döneme alışmaya çalışıyordu. Tabii yüz yüze eğitim kadar verimli bir süreç olmadı. Fakat Hacettepe üniversitesinin bu süreci en iyi şekilde yürüttüğünü düşünüyorum. Hızlı bir adaptasyon ile öğrencilerinin yanındaydı ve bu dönemi olabildiğince verimli şekilde atlamamı sağladı.
Online süreçte topluluk çalışmalarımı da aktif olarak sürdürdüm ve ekip olarak harika etkinlikler çıkarmaya devam ettik. Yaz sürecinde, hazırlık sınıfını yeni bitirmiş olmama rağmen, topluluk büyük katkısıyla Denizbank gibi ismini duyurmuş bir şirkette staj imkanı buldum. Şu anda uluslararası ilişkiler birinci sınıf öğrencisiyim ve toplulukta başkan yardımcısı oldum.Elimdeki ile yetinmeyip hep fazlasını arayan bunun için çalışan biri oldum. Bu yönüm de başarıya hep bir adım daha yaklaşmamı sağladı.
Doğukan Özalp
Konuk yazar olarak yazılarınızı gönderebilirsiniz.