Mesleğe İnanmak: Veteriner Hekimlik
Yazımı okuyacak herkese öncelikle merhaba. Ben Mustafa Yılmaz. Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiyim, şuan herkes gibi Coronavirus dolayısıyla uzaktan eğitim görüyoruz.
Öncelikle ailemden bahsetmek isterim: annem bir meslek icra etmiyor (ev hanımı), babam emekli, devlet memuru ve şuan tarım alanında ticaretle uğraşıyor. Babamın emekliliğinden sonra Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Çevlik köyüne kesin dönüş yaptık…Babam burada doğmuş, büyümüş ve artık tüm işlerimiz bu köyde.
Nereden Esti Veteriner Hekimlik
Mezitli’de otururken yazları hafta sonları köye gelirdik -zaten ilçe ile köy arası araba ile 10 dakikalık mesafede. Ama köye geldiğim zaman sanki ayrı bir dünyadaymış gibi hissederdim, yani bir farklıydı… insanı, taşı toprağı…
Ben hep bizimkilerden ayrılır nerede bir çoban var, gider sohbet ederdim; nerede bir inek doğum yapıyor, kendimi orda bulurdum!
Küçüktüm, koçların üstüne biner beni düşürene kadar onlara tutunmaya çalışırdım. İlkokulda derede tuttuğum semenderleri bir kabın içerisinde getirip okulda arkadaşlarıma satmışlığım bile vardır. Köye bir veteriner hekim geldiğinde beni bir heyecan basardı, neden bilmiyorum ama bir tuhaf olurdum.
Anneannemin buradaki evi çok pencereli bir evdi ve her gittiğimde cama bir kuş çarpar maalesef hayatlarını kaybederlerdi. Bu kuşları, bunların iç organlarını incelerdim, sonra yarayı kapatmaya (dikmeye) çalışırdım. Galiba o sıralar bu mesleği yapacağımı anlamıştım.
Fakat ailem bana bu mesleğin çok yorucu olduğunu; artık Mersin’de küçükbaş ve büyükbaşın hayvancılığın giderek azaldığını her fırsatta anlatmaya çalışıyorlardı.
Ben o zamanlar da -şimdi olduğu gibi- kedi ve köpek hekimi olmak istiyordum ama ailem benim beşeri hekim olmamı çok istiyordu: ‘Sen doktor olacaksın.’ dediğinde babamın gözlerinin içi gülerdi. Ben de tabii karşı çıkmaz onları üzmemek için evet, ben doktor olacağım derdim. Ama nereye kadar(!) Lisede artık deneme sınavlarında getirdiğim netlerden sonra, ailem de benim beşeri hekim olamayacağımı kabullenmeye başlamışlardı…
Birgün bir tanıdık bana: ‘Hiç para almayacağını bilsen de hangi mesleği seçerdin?’ diye sordu. Ben de tabii ki Veteriner Hekim olurdum dedim. Ve ardından şu cevabı verdi: ‘O zaman en çok başarıyı ve parayı bu meslekte bulacaksın.’
Şunu söylemek istiyorum: i n a n m a k, işte bütün mesele bu. Evet, kiminiz ressam olmak istiyor, kimisi ralli sporcusu, kimisi doğa fotoğrafçısı…Günümüzde bu meslekleri isteyenlerin ortak noktası: ailelelerinin bu isteklerine karşı çıkması.
Neden insanlar mesleklerinde başarısız oluyorlar, hiç düşündünüz mü? Cevabı çok basit: yanlış meslek seçimi. Ben her zaman mesleğin sahibine yakışması gerektiğini düşünürüm. Siz hiç 150 kg ağırlığında bir diyetisyen gördünüz mü veya raşitizimli bir atlet? Olmaz olamaz.
Tercih yapacağım dönemde Ahmet amca öğretmen ol tatilin var diyor; Ayşe teyze mühendis ol yurt dışına çıkarsın diyor(!) Aslında bir bakıma iyi yapıyorlar, yanlışlar her zaman doğruları yaşatırlar. Ben mesela doğayı çok severim ve sadece seviyorum, özgürüm diye kendime -fotoğrafçılıkta başarısız olacağımı bildiğim halde- başarılı olacağım deseydim emin olun başarısız olurdum. Bu kendimi kandırmaktan başka bir şey olmazdı. Ama şimdi de doğa fotoğrafları çekiyorum hem bu işten para kazanma derdim de yok. Daha da mutluyum böyle. Unutmayın, sadece sevmek yetmez.
Veterinerlik Fakültesi
Fakülteye ilk adım attığımda kendime bir söz verdim: ‘Çok başarılı bir Veteriner Cerrah olacağım.’ Dünyaya bu mesleği icra etmek için geldiğimi düşünüyorum.
2. Sınıfta ise Estetik Veteriner Cerrahı olacağıma karar verdim; neden mi, biz sadece insanların dış görünüşüne değer verdiğini sanıyoruz.
Evet, hayvanların aynaları da yok ama bizlerin de yüzünde herhangi bir çizik olduğu bunu göremediğimiz zamanlar oluyor… Ama biliyor, hissediyoruz sonuçta kötü hissediyoruz. Ne malum onların da bunu yaşamadığı…? Ayrıca ben trafik kazası geçiren, genetik yönden anomalili doğan kedi veya köpeklerin -buraya dikkat çekmek istiyorum- yakınlarının (sahiplerinin) hastanın fiziksel görünüşü ile ilgili bir isteği olmaksızın, onların sadece ve sadece sağlığını etkileyecek durumlarda operasyonunu gerçekleştirmek istiyorum.
Fakülteye başladıktan sonra ağabeyim gördüğüm Petgen Veteriner Kliniği’nin kurucusu Ali hocamın yanında gönüllü olarak staj yapmaya başladım. Kendimi burada çok geliştirdim, kendime inandım, çok şey kattım. Ve gerçek hayatı, insanları ve gerçek yüzlerini gördüm diyebilirim.
Şu anda Ne Yapıyorum
3.Sınıf öğrencisiyim, ufak çaplı ticaretle uğraşıyorum. Bir tanesi büyük ölçekli olmaz üzere, iki tane küçükbaş çiftliğine danışmanlık yapıyorum.
Farklı projelerim de var, ama şuan uygulama aşamasına geçmek üzere olduğumuz için maalesef paylaşamayacağım. Teşekkürler. Başarılar.
Son olarak bir de youtebe kanalım var ( https://www.youtube.com/channel/UC3ZuGh2U2Ca2ex_VMBbwUPw ) daha fazla bilgi için ulaşabilirsiniz.
‘HİÇBİR ZAMAN KAYBETMEDİM YA KAZANDIM YA ÖĞRENDİM’ (NELSON MANDELA)
Mustafa Yılmaz
Konuk yazar olarak yazılarınızı gönderebilirsiniz.