Müzik Okumak/ Aşkın Bakbak

Müzik Okumak

Merhaba arkadaşlar, ben Aşkın Bakbak. 22 yaşındayım, Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Müzik bölümünden dereceyle mezun olduktan sonra; Kırıkkale Üniversitesi Müzik Bilimi programında Yüksek Lisans yapmaktayım. Bugün sizlere müziğe nasıl başladığımdan ve devamında neler olduğundan  bahsetmek istiyorum.

BANA GÖRE MÜZİĞİN NE OLDUĞU

 Öncelikle Müzik bir sanat dalı olmasının yanında ucu bucağı olmayan bir deniz gibidir. Bu alanda tümden özgürsünüzdür.

 Aslında müziğin özgürlük ile çalışma disiplininin birleşimi olduğu düşüncesindeyim.

 Siz ne kadar müzik yapmak için çalışır ve hayal edersiniz müziğiniz o kadar güzelleşir. Müzik sadece notalar ve ritimler değildir. Müzik insanın içindeki duygularıdır. Bir eseri birden fazla kişi çalabilir veya söyleyebilir ama önemli olan hangisinin müziği ve duygusunu daha çok birleştirebildiğidir. Bu birleşim sahnede öyle bir ortaya çıkar ki izleyenleri hayran bırakır.

MÜZİĞE NASIL BAŞLADIM VE SÜRDÜRDÜM

 Müzikle tanışmam henüz beş yaşında oldu.

 Anaokulu hocamla derslerden sonra piyano çalar ve şarkı söylerdik ve bunları yaparken de o kadar keyif alırdım ki.. çünkü ek çaba göstermeme gerek olmazdı içimdekini göstermem yeterliydi.

 İlk ve Ortaokul dönemlerinde piyano üzerine çalışmalarım oldu. Ayrıca birçok okul korosu ve piyano yarışmasında yer aldım. Lisede Özel Güzel Sanatlar Lisesini kazandım. Ana çalgım ise Keman oldu. Okul dışı olaraktan Bas Gitar çalışmalarım da başlamıştı.

Enstrümanlarıma çalışırken açıkçası vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Çünkü enstrümanlarımı icra ederken  özgürüm. Bu özgürlüğün tadını çıkarırken zaman akıp gidiyor.

 Lisedeyken özellikle Ana Çalgı ve Müziksel İşitme Okuma ve Yazma derslerini çok severdim. Bu derslerdeki hocalarım hocadan öte yol gösterici oldular bana.

 Müzik sayesinde birçok şeyi yapabildim aslında. Yurt dışına ilk kez çıkıp, orada hem okulumu hem de ülkemi temsil etme gururunu yaşadım… birçok önemli insanla tanışma şansı yakaladım ve en önemlisi kendimi ifade edebildim.

Ortaöğretim sonrası yükseköğretim yıllarımda ise Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker GSTF Müzik bölümünden kabul alarak çalışmalarımı dünya kültür merkezlerinden biri olan Safranbolu’da devam etme ayrıcalığını yaşadım. Yazımın bu bölümünü sonlandırırken bende emeklerini esirgemeyen tüm hocalarıma teşekkür ediyorum.

Eğitim yaşamımın özeti olan bu bölümün detayları aşağıdaki başlıkta yer alıyor. Geçtiğim sınav süreçleriyle ilgili sizleri detaylı bilgilendirmek istediğim için aşağıdaki bölümü de ilave ettim. Umarım okuyan herkese yazdıklarım yardımcı olur.

AKADEMİK BİR BAKIŞ: GÜZEL SANATLAR LİSESİ, LİSANS VE YÜKSEK LİSANS SINAVLARINA NASIL HAZIRLANDIM?

Alanda eğitimimin aslında küçük yaşlarda başladığını belirtmiştim. Müzikte, evet istek ve yetenek önemli olsa da, alanında uzman kişilerle çalışılması gerekiyor.

Müzik alanında size yardımcı olacak, size yol gösterecek ve daha önce sizin gibi bu yollardan geçmiş biriyle çalışmak sizi büyük oranda geliştirecektir.

Müzik dünyasında girdiğim ilk akademik sınav güzel sanatlar lisesi sınavıydı. Bu sınava hazırlanmaya 2 sene öncesinden başladım. Alanında uzman hocamla iki sene haftanın üç günü bu sınava hazırlandım.. Çalacağım ve söyleyeceğim eserler, Piyanodaki seslerle kulak çalışması, Tartım çalışması ve teorik bilgiler üstünden 2 sene ilerledim.

 Sınav günü sahneye ilk çıktığımda ilk başta jüriye kendimi tanıttım; sonra piyanodan sırasıyla 1,2,3 ve 4 ses olmak üzere “na” hecesiyle çalınan sesleri sırasıyla doğru vermeye çalıştım. Kulak alıştırmasından sonra hoca eliyle/kalemle belli tartımlar -yani vuruşlar yaptı ve benden de aynısını yapmamı istedi. Tartım kısmında geçtikten sonra eserlerimi hem çaldım hem de söyledim ve sınavım sonlandı.

Lisans sınavına gelecek olursam, zaten okulda alan dersleri alıyordum ama ben özel olarak bana rehberlik edecek hocalarımla çalıştım. Bu günlerde hazırlıklarım iki sene kadar haftada bir ile başlayıp üç dört saate çıkararak sürdü.

 Nitekim Türkiye’de müzik alanında iyi olmak yükseköğretime giriş için yetmeycekti… Üniversiteye giriş  sınavında yüksek puan almak da lisans kazanmak için büyük önem arz etmekteydi.

 Özel derslerimden eve döndüğümde üniversiteye giriş sınavına hazırlanıyordum, özellikle son senemde bu çalışmalarım yoğunlaştı.

 Üniversiteye giriş sınavına katıldıktan sonra başka bir aşama olan yetenek sınavları için daha çok çalıştım. Üniversite sınavından dört ay sonra da bir bir yetenek sınavlarına girmeye başladım. Açıkçası lise yetenek sınavında sorulan soru tarzlarınını nerdeyse aynısıydı -tabii soruların seviyesi daha yüksekti. Ek olarak notaları sesleriyle doğru okuma -Solfej ve Piyanodan notaları duyup ritimleriyle doğru yazma- kısacası dikte soruldu. Ve nihayet tüm bunlardan sonra üniversite okumaya hak kazandım.

Lisans Üstü yetenek sınavına değinecek olursam, orada da ilk başta kendimden bahsettim. Ana çalgımdan birkaç eser çaldım ve Solfej okudum. Sonra sözlü mülakata alındım. Burada ‘hangi alanda çalışma yapmak istediğim, hedeflerim, yapmak istediğim çalışmalarla ilgili  literatürdeki çalışmalar ve bir takım teorik şeyler soruldu… Şu anda  Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimi programında Yüksek Lisansa devam etmekteyim.

MÜZİK ALANINDA KENDİNİ GELİŞTİRECEKLERE

Müzik alanında kendini geliştirmek ve okumak isteyenlere son olarak şunları söyleyebilirim:

 İlk başta, ‘’müzik yapmayı gerçekten istiyor muyum?’’ sorusunu sorun kendinize. Müzik bir gönül işidir, insanın içinden gelmeli. Eğer içinizden geliyorsa karşınıza çıkması muhtemel zorlukları aşabilirsiniz. Bunun için asla pes etmeyin ve çalışın. Ve müzik yaparken duygularınıza kulak verin, onlar sizin müziğinizi yönlendirecektir.

Aşkın Bakbak

       Konuk yazar olarak yazılarınızı gönderebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.