ÖĞRETMEN ve EĞİTİMDE TEKNOLOJİ/ FÜSUN AĞAOĞLU

Merhaba üçüncü konuk yazarımız Füsun hoca. Yazısını bizimle paylatığı için Füsun Ağaoğlu’na  teşekkür ederiz. 

(Bu yazı, eğitim her yerde isimli internet sayfasında da yayınlanmıştır. Yazarın diğer yazıları için eğitimheryerde.net sayfasını ziyaret edebilirsiniz)

ÖĞRETMEN ve EĞİTİMDE TEKNOLOJİ

 Teknoloji alanında inanılmaz bir hızda gerçekleşen değişime ve gelişime çevrenizde yapılan konuşmalarla şahit oluyorsunuzdur. Ayrıca eğitimde öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini kazandırmak gerektiği ve bu becerilerden birinin teknolojiyi doğru, etkin  kullanma becerisi olduğunu her yerde okuyup görüyorsunuzdur.

 Eğitimcilerin kendi aralarında teknolojinin yararlarından ve zararları hakkında tereddütlerinden bahsettiklerinde, bu konuda yeterli eğitime sahip olmadıklarından ya da okullarında yeterli  teknolojik donanım olmadığından olsa gerek, teknoloji entegrasyonundan uzak durdukları anlaşılıyor.

peppyzestyteacherista_com

Öğrencilerin teknolojiye ne kadar heves duyduğu ise kaçamayacak gerçeğimizdir. Bizim eğittiğimiz fakat bizim gibi olmayan yeni nesilleri teknolojiden uzak tutmak yerine, bu konuda onların bilinçlenmesini sağlama ve doğru teknoloji kullanımını öğretme görevi üstlenmek ebeveynlere ve biz eğitimcilere düşmektedir.

Peki ama nasıl..?

 Öğretmenlere sunulan kısa vadeli eğitimler, derslerde teknolojiyi etkili kullanmak için yeterli değildir. İstatistiklere göre  okullarda bu konuya ilgi duyan ve kendini geliştirmek isteyen öğretmenler %10- %15 civarındadır. Bu öğretmenler (hevesle) teknoloji konferanslarına katılarak, araştırma yaparak ve arkadaşlarından öğrenerek mesleki anlamda kendilerini geliştirmektedirler.    

Sıkıntılardan biri de öğrenilen her etkinlik ve uygulamayı öğretmenin direkt kendi sınıfına entegre etmeye çalışmasıdır. Bilinmesi gerekir ki bir sınıfta amacına ulaşan ders etkinliği, bir başkasında aynı sonucu vermeyebilir. Nedeni ise dersin planlama ve tasarlama kısmında eksiklik olmasıdır.

 Özellikle özel okullarda yaşanan sorunun kaynağı, Design Thinking (Tasarım Odaklı Düşünme)’ye yeteri kadar vakit ayrılamamasıdır. Okullarda yapılan ders planları tasarım odaklı olmalı ve ders sonunda öğrencinin ulaşacağı hedefler net olmalıdır. Ancak planlama tasarım odaklı olursa, teknolojiyi derslerimizde amaç değil araç olarak kullanabiliriz (Bu konuda örnek çalışmalara göz atmak için “Design Thinking for Educators “ sitesini ziyaret edebilirsiniz).

 Birçok öğretmene “Teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz? “ sorusu yöneltildiğinde yanıtlar genellikle aynı: ‘video izletme ve görsel resim açma.’ Bunun ötesine geçmiyor çünkü öğretmenlerin de teknoloji entegrasyonu hakkında onlara yol gösterecek liderlere ve ekip çalışmalarına ihtiyaçları var.

lauracandler.com

Öneriler

  • ISTE ‘nin (International Society for Tecnology in Education-Uluslararası Eğitimde Teknoloji Derneği) öğrenci, öğretmenler ve yöneticiler için hazırladıkları standartlar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
  • Okul liderleri hevesli ve eğitimli öğretmenlerden bir ekip kurarak, gelişim çemberi oluşturabilir. Planlama ve tasarlama konusunda çalışmalar yapılarak, istenilen standartlara ulaşmak hedeflenebilir.
  • Öğretmenlere gereğinden fazla verilen  iş yükü azaltılarak, öğretmenlerin bu alanda çalışmaları için ek zamanlar yaratılabilir.
  • Öğretmenlerin mesleki gelişimleri için teknoloji entegrasyonu hakkında daha çok eğitim almaları desteklenebilir.
  • Okul liderleri de bu alanda yetkin  ve yol gösterici olabilir.
  • Veliler ve öğrenciler sürece dahil edilerek, ulaşmak istenilen hedeflere ve standartlara birlikte hareket edilebilir.
  • Gün geçtikçe hızla artan teknolojik uygulamaları yakından takip ederek, ünite planlarına entegre edilebilir.
  • Bu alanda çıkan kitaplar okunarak, öğrendiğiniz bilgiler arkadaşlarınızla paylaşılabilir.

Kısacası….

 Yukarıdaki öneri maddeleri arttırılabilir. Yeter ki siz öğrenmek ve uygulamak için istekli, meraklı ve araştırmacı olun, gerisi mutlaka gelecektir.

  Gün içinde öğrencilerin okulda geçirdikleri zaman göz önüne alınırsa -ki bu hiç desteklemediğim bir zaman uygulaması (özel okullar için ), onların gün boyu sıralarında oturarak hep aynı yöntem ve tekniklerle ders kazanımlarını öğrenmelerinin çok da adil olmadığı anlaşılıyor. Hem öğretmenler hem de öğrenciler için ‘çok çalışmak’ yerine ‘akıllı çalışmak’ gerektiğini ve bu çalışmaları 21.yüzyıl ihtiyaçlarına göre tasarlamak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Umarım bu yazı eğitimde teknoloji kullanımı yolunda size küçük bir reçete olmuştur.

 “Bence okullarda yapılan en büyük yanlış, çocukları korkuyla motive ederek bir şey öğretmeye çalışmaktır. Not alma korkusu gibi. Bir konuyu ilgi duyarak öğrenmek ile ,korku ile bir şeyi öğrenmek arasında, nükleer bir patlama ile bir kıvılcım kadar fark vardır.’’ Stanley Kubrick                                                                                                                

 Sevgiyle kalın…

            Füsun AĞAOĞLU

Yararlanılan Kaynak: AYBAT Burcu (2016) Öğretmen 2.0 Abaküs Yayınları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.