Alp’in Psikolojisi: Neden Psikoloji/ Alp Kaya

Mersin Üniversitesi Psikoloji Ana Bilim Dalı 4. Sınıf öğrencisi sevgili Alp Kaya şu sıralar ‘Çalışma Hayatında Cinsiyetin Damgalama Düzeyine Etkisii’ isimli bitirme teziyle meşgul olduğu halde bizlerle Psikoloji bölümüne girme uğraşısı ve dahası üzerine bir yazı paylaştı.

Kendisine akademik hayatında sağlıklı ve başarılı günler diliyoruz.

Keyifli okumalar.

Alp’in Psikolojisi: Neden Psikoloji

Sınava hazırlanmak, sınavı kazanmaktan her zaman daha zordur. Sınava hazırlık bir süreçtir çünkü. Sizin modunuzu ve motivasyonunuzu aşağı çeken, hiç olmayacağınız bir şeye dönüştürmeye çalışacak çevresel etkenler fazlasıyla mevcuttur. Ne hikmetse hepsi sınava hazırlık döneminde ortaya çıkar. Şahsım adına her şeyden ve herkesten uzaklaşarak atlattım bu süreci. Özel derse başladığımda hocam telefonumu aldı ve o zamanki adı LYS şu anki adı AYT olan sınavdan çıkınca geri verdi telefonumu. Bu sayede vaktimin çoğunu ders çalışmaya ve dil öğrenmeye ayırabilecektim, ki öyle de oldu. Sözlük çalışarak İngilizce bilgimi geliştirdim ve kendimi tamamen kariyerime odakladım.

mersin.edu.tr

Lise 2. sınıftan beri Psikoloji bölümünü okumayı çok istiyordum. Sofi’nin Günlüğü’nü okuyarak başlayan felsefe ve psikoloji aşkım tamamen tavandı. Kendimi ona uygun olarak çalışmaya zorladım. Beni engelleyecek her durum hayatımdan çıkmalıydı. Çabaladıkça geliştim, geliştikçe hedeflerime yaklaştım. Gelişmeye en büyük etki fedakarlıktır. Uykunuzdan, sosyal yaşamınızdan fedakarlıkta bulunmalısınız. Ben de bu yolu izledim.

  Mersin Üniversitesi Psikoloji Ana Bilim Dalı’nı kazandığımda sevinçten gözlerim dolmuştu. İstediğim üniversite ve istediğim bölüm. Emeklerimin karşılığını almıştım ama maraton kesinlikle yeni başlıyordu.

  Derslere heyecanla gidip geliyordum. Yeni bilgiler öğreniyordum. ‘Acaba ileride benim kuramlarımı da insanlar öğrenmek için çaba sarf edecek mi’ diye aklımdan geçiyordu sürekli.

mersin.edu.tr

Sevgili genç arkadaşlarım, bu bölüme hipnoz yapmak için gelmemelisiniz. 56 tane alt alanı bulunan bir bilim dalıdır Psikoloji. Adli Psikoloji, Sosyal Psikoloji, Nöropsikoloji, Örgütsel Psikoloji, Spor Psikolojisi vs…

Tabii ki ben de ilk baş herkes gibi Klinik Psikoloji yüksek lisansı yapıp üç beş sene içinde çok para kazanmak istiyordum en başlarda. İlk Klinik dersinde hocamız ‘Hipnoz etmek için gelenler parmak kaldırabilir mi?’ diye sorunca sınıfın yarısı parmak kaldırmıştı. O an hocamın yüzündeki acı gülümsemeyi gördüm ve benden bir klinisyen olamayacağını anladım. Gözlem gücümü arttırmaya uğraştım. Öz yeterliliğimi arttırmaya uğraştım. Her derste yeni bir şeyler katıyordum kendime.

Her gün bölüme dair yeni şeyler öğrendim ve Psikolojinin sadece Klinik Psikoloji’den ibaret olmadığını ikinci sınıfta anca anlayabildim ki bence normal bir süre. Aramızda kalsın hala son sınıf olup Klinik Psikoloji’den başka alt alan bilmeyen öğrencilerle tanışmıştım. Bir hedef uğruna okunması gereken bir bölüm olduğunu üçüncü sınıfta anladım.

 İlk staj yerim söyleyemeyeceğim bir resmi kurumdu. Travma çalışma isteğim orada daha da arttı. Daha sonra kendi yaşadığım travmalarla yüzleşmem gerekti. Kendimi bulmam, eksikliğim olan yerleri tamamlamam gerektiğini fark ettim. Ezoterizm’e meraklı birisi olduğumdan ‘vitriol’ kelimesi ile karşılaşmam da burada gerçekleşti.

  İnsanın kendi cehennemine girip kendisini bulması anlamına geliyormuş vitriol. Belki de okuduğum bölümün bana kattığı en güzel kelime budur. Kendi cehennemime girip kendimi bulmamı sağladı çünkü. Daha sonraları travma çalışmanın beni ruhsal olarak yoracağını fark ettim. Her yeni günde kendinizle alakalı bir şeyleri öğrenmenize ve fark etmenize yardımcı olacak bir bölüm Psikoloji.

Şuan Almanya’da bulunun iki üniversiteye yüksek lisans başvurusu için uğraşmaktayım. Üniversitelerden birinde Bilişsel Bilimler, diğerinde Kültürlerarası Sosyal Psikoloji’ye başvuracağım. Akademik kariyer yapıp, ileride söyleşilerinizde bulunmayı çok isterim. Umarım okuduğunuz bu yazıdan sonra benliğiniz hakkında daha fazla düşünmeye çalışırsınız.

  Gelecek hayalleriniz ve umudunuz hep olsun. Unutmadan söyleyeyim, ‘En hakiki müşrik ilimdir; fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir,  bilgisizliktir, yanlışlıktır.’ diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ilerlemek mecburiyetindeyiz. İlim ve fen dolu geleceğiniz olsun! 

Alp Kaya

Konuya ilgi duyan arkadaşların röportaj tadında şu yazımıza da göz atmasını tavsiye ederiz:

Konuk yazar olarak yazılarınızı gönderebilirsiniz.

Email: 

Email: info@mehmetbar.com.tr

Instagram:  

https://www.instagram.com/_mehmetbar_/

LinkedIn:

https://tr.linkedin.com/in/mehmet-bar-6772a3103

Youtube: 

https://www.youtube.com/channel/UC3WsEZRLD3NcntiaheLsJ-A?view_as=subscriber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.