Depremden Etkilenen Sınav Hazırlığındaki Öğrencilere Mektup/ Mehmet Bar

Merhaba Değerli Öğrenci,

Zor günler geçirdiğini biliyorum. Belki çok sevdiğin insanları kaybettin, belki evini, eşyalarını… Yaşadığın şehirde kalmış ya da orayı terk etmek zorunda kalmış olabilirsin. Yeni bir şehirde, yeni insanlarla başlayacak olmanın güçlüklerini hissediyor olabilirsin. Öncelikle sana ve yakınlarına sağlık, sabır, sıhhat diliyorum.

Çok iyi değilsin, acı duyuyorsun, üzgün, öfkeli, kaygılı ve stresli olabilirsin… Seni anlamaya çalışmak istiyorum, ne hissettiğini anlamaya çalışıyorum. Benim için de kolay olmadığını ama yanında olmak istediğimi bilmeni istiyorum. Sen de aynısını yapardın.

Henüz çok yeni, farkındayım… Ama sana ihtiyacımız var: senin var olmana, yaşama dair mücadeleni sürdürmene, başka insanlarla daha başka insanlar için çabalamana, hayal kurmana, hayallerin için emek harcamana, değerli olan varlığını, yeteneklerini becerilerini biricikliğini geleceğe taşımana.

Ne yapıyordun, hatırla: Gününün büyük bir kısmında akademik bir hazırlığın içerisindeydin. Okul, kurs, dersler, testler. Şimdi ne önemi var? -Var. Çok önemi var. Çünkü senden bir tane var: senin kalbinden, bedeninden, zihninden yani bu bütünlükten. Senin gerçekleştireceğin; içinde koca bir potansiyel taşıyan, kendine ait özellikleriyle, diğerlerinin arasında, kendi ve diğerleri için kendini gerçekleştirecek olan, senden bahsediyorum.

Üzülmeyi bırak, her şeyi unut, demiyorum. Ama acılarını kabul ettiğin gibi umutlarını da yeniden kabul et. Senin için anlamı olan şeyleri, bunlar üzerindeki sorumluluğunu yeniden kabul et. Güven bana, kendine güven. Her gün izin ver kendine acı çekmek, belki ağlamak, kızmak, biraz kaygılanmak için. Birileriyle, olanlarla ilgili konuşmak istersen tabii ki konuş. Her gün yap istersen, ama günün tamamında değil. Günün istediğin, özel bir kısmında bu yaşadıklarını başkasıyla konuşmaya; düşünmeye, kendi kendini dinlemeye ve olup bitenle ilgili ne duyuyorsan hissetmene izin ver.

Sonra kalk ama. Bırakmayı dene orayı, o halini. Zamana bırak. Korkma. Ona, onlara ihanet etmiyorsun. Cesur ol. Ara veriyorsun acılarına, kederine… terk etmiyorsun. Döneceksin. Suçlama, bir şeyler yapıyorsun. Şimdi, burada, bu anda harekete geç; şimdi bir şeyler yapacağın zaman. Evet, evet. Ders çalışarak, öğrenmeye devam ederek. Aklını kullanmaya, kendini geliştirmeye; değişime, dönüşüme ve ilerlemeye devam ederek. Bunun için şimdi kalk, şimdi yap: Oku. Çalış.

Sakin ol. Dinlenmeyi unutma. Geride kaldığını düşünme. Herkes etkilendi. Sağlığına dikkat et. Sabırlı ol. Çabanda inatçı ol. Plan yap, program yap, hata da yap. Yatıştır kendini. Tekrar başla, tekrar dene, gerekiyorsa destek iste. İnsanlarla işbirliği yap. Yürüyüş yap, nefes egzersizi yap, resim yap, yaz. Arada soluklan, dinlen. Konu çalış, test çöz, video izle, ders dinle; akademik hazırlığına devam et. Ol, ne olmak istiyorsan, gidip eğitimini almak, uzmanlaşmak ve o olmak için. Kendi iş ve sosyal hayatını, yaşam tarzını kurmak için. Yapabilirsin, inan. İyi davran kendine. Şefkat göster kendine. Başla, sürdür…

Akademik hazırlığın, dersler, yazılılar, sınavlar, kitaplar, testler… İşte tüm bunlar, senin için; biraz kafanı dağıtman, duygularını dengelemen ve sağlığını koruman için bir fırsat. Meşgul tut kendini. Geçecek. İşine ver kendini. Azalacak ağrılar. Dinecek sızılar.

Ve yeni hayatlara, yeni nesillere ilham olacaksın. Dokunacaksın. Onlara moral olacaksın. Onlara güç ve ümit… Dayan. Çünkü fark yaratmış, insanlığa mal olmuş işler yapan koca yürekli insanlar da acılarıyla dertleriyle beraber bunu yaptılar: yaşamlarında karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen adım adım o insanlar oldular. Kendilerini ve dünyayı iyileştirdiler. Sen, içinde işte bu yüceliği taşıyorsun.

İyi ol.

Kolay değil biliyorum. Ama insanlar yanında, yanındayım.

Mehmet Bar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.