Hacettepe Diş Hekimliği Öğrencisinden Notlar/ Kadri Emre Yıldız

Herkese merhaba, ben Kadri Emre Yıldız. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği üçüncü sınıf öğrencisiyim. Bu yazımda sizlere YKS’ ye hazırlanış ve karar sürecimden, diş hekimliğinden, Hacettepe’den, Ankara’dan ve buradaki ailem ‘TEB Ankara’dan bahsedeceğim. Hepinize keyifli okumalar.

YKS’ye Hazırlanış Sürecim

Ben TED Bodrum Koleji’nin ilk mezunlarından biriyim. 2019 mezunuyum. 11.sınıfın ilk döneminde YKS’ye hazırlanmaya çalıştığımı söyleyebilirim, ama bu uğraşım ikinci döneme kalamadı maalesef. Hatta yaz tatilinde bile başlayamadım diyebilirim. Sınava gerçekten çalışmaya 12.sınıfta başladım. İlk başlarda çok zorlanmadım. Ama yine de yoğun çalışmak beni yoruyordu. 2-3 hafta çok çalışıp 3-4 gün bir şey yapamıyordum. Her seferinde kendimi tekrar gaza getirmeye çalışıyordum.

Bodrum’da, ya da daha doğrusu kıyı kesiminde, yaşayan bir öğrenci olduğum için önüme geçebilecek çok fazla engel vardı. Bu sebepten dolayı özellikle bahar dönemi geldiğinde belki de YKS’den daha zor bir sınav vermiş oldum: Pes etmemek… Doğru duydunuz. İkinci dönem çalışmak gerçekten çok zor bir hal almıştı. Ancak devam etmeseydim şu an olduğum konumda, bölümde olamazdım. Sınava son iki ay kala artık Türkçe, Matematik, Kimya ve Sosyal derslerinde bir problemim yoktu. Ama Fizik ve Biyoloji derslerinde büyük sorunlarım vardı. Eksik olan derslerime çalışmakla çok doğru bir karar vermiştim.

Zaman ilerledikçe görüyorum ki sizleri anlamam (12.sınıfları), sizlerle empati kurmam gerçekten zorlaşıyor. Halbuki o dönemlerden sadece 3 yıl önce geçmiştim. Yine de sizlere verebileceğim en iyi öğüt şu olabilir: Vazgeçmeyin; zorlansanız, bıksanız da. Ders planınızı güzel yapın. Kendinizi gerekli durumlarda yorun, gerekli durumlarda dinlendirin. Hep iyi olduğunuz derslere çalışmak yerine zorlandığınız derslere çalışmaktan korkmayın. Veee en önemlisi… Çalışınnn…

Karar Sürecim

12. sınıfın son iki ayına kadar kararlarım çok net değildi. Tıp, mimarlık, TM bölümleri istemediğime emindim. Mühendislik bölümlerini tercih edebileceğimi düşünüyordum. Özellikle elektrik-elektronik, bilgisayar ve uçak mühendisliği üzerine düşüncelerim vardı. Ancak daha sonra kafamda bir şimşek çaktı. Benim gelecekte istediğim şey neydi? Ben Bodrum’da yaşamak istiyordum. Bodrum’a geri dönmek istiyordum. Bunu nasıl yapabilirdim? Diş hekimliği aslında benim çıkış yolumdu.

www.dis.hacettepe.edu.tr

Tıpı istememe sebebim hastalara bakmak, kan görmek, insanlarla konuşmak değildi. Normal eğitimin 6 yıl sürmesi, uzmanlığın şart olduğu ülkemizde (hatta dünyada) uzmanlıkla birlikte 10 seneden önce bitmeyeceğiydi; çalışma saatlerinin yüksek olmasıydı; 6 yılda tüm vücudun işlenip devamında uzmanlıkla tek bir bölümle devam edilecek olmasıydı.

Diş Hekimliği öyle mi? Tabii ki değil. Bölüm 5 yıllık. Uzmanlık şart değil ve yapsanız bile en fazla 10 yıl sürüyor. Çalışma saatlerinizi, eğer kendi muayenehaneniz olursa, kendiniz belirliyorsunuz. Zorunlu doğu göreviniz yok. Ayrıca, siz genel olarak 5 yıl boyunca ağız, diş üzerine uğraşıyorsunuz. Bunlar benim için tıpın zayıf noktalarının telafi edilmiş, düzeltilmiş haliydi. Kararımı bu düşünceler sonrasında vermiş oldum. YKS’ye iki ay kalmıştı ve hedefim artık netti: Hacettepe Diş Hekimliği. 1.tercihimdi ve BAŞARDIM.

Diş Hekimliği  

Öncelikle Diş Hekimliği öğrencilerinin genelde ikiye ayrıldığını söyleyerek başlamak istiyorum. Diş hekimliği isteyerek gelenler yani idealistler ve tıp isteyip puanına göre gelenler. İstisnalar var ama kaideyi bozamazlar. Ben idealist olanlardanım ve bunun çok önemli olduğunu söylemeliyim. Çünkü diş hekimliği kolay bir bölüm değil. Sadece isteyerek gelmelisiniz. Derslerimiz tıp derslerine yakın olsa da bir yerden sonra, özellikle 3.sınıftan sonra, durum değişiyor. Tıp dersleri daha çok teorik odaklıyken bizim derslerimiz pratik odaklı oluyor. Bu arada tıpın teoriği bizden daha zordur ama biz pratiklerimizle yaklaşabiliyoruz.

Diş hekimliğinin genel olarak iyi yanlarını söyledim ama biraz da sizlere göre kötü gelebilecek yanlarından bahsetmek istiyorum:

Fakültelerde genelde alttan ve üstten ders alma olayı vardır. Bu nedir? Eğer bir dersten geçemezseniz, bir sonraki dönem o dersi tekrar alabilirsiniz. Bu sayı fazla olursa 4.sınıfı bitirdikten sonra okulunuz uzar. Ancak DHF’de alttan ve üstten ders alma yoktur. Bir dersten kalırsanız, sadece tek bir ders olsa bile, o sınıfı tekrar okursunuz (kaldığınız dersi). Böylelikle tek ders yüzünden bir yılınız heba olabilir.

www.dis.hacettepe.edu.tr

Bir diğer sıkıntılı noktası: Maliyetler. DHF’de okurken her dönem malzeme almanız gerekir. Bunlar fiyat olarak bütçenizi aşabilir ve sizi bölümden soğutabilir. Ama bu hepinize göre fazla olmayabilir. Mesela liseyi bir özel okulda okuduysanız, bizim bir dönemde verdiğimiz parayı okulunuza zaten bir iki ayda veriyorsunuzdur.

Bence en önemli zorluğu da… İş bulmak. Eskiden çok fazla fakülte yoktu ve diş hekimi sayısı fazla değildi. Ancak son yıllarda bu sayı iyice arttı. Çok fazla diş hekimliği mezunu var. Devlette çalışmak isterseniz maaş sizi tatmin etmeyebilir, ki zaten devlette atamalar da kısıtlı ve Hacettepeli de olsanız atanma şansınız herkesle eşit. Özel sektörde çalışırsanız da işvereninizden memnun kalmayabilirsiniz. Belli bir hasta portföyünüz de yoksa kendi muayenehanenizi açmak sizi biraz zorlayabilir, ancak burada çok iyi iş de çıkarabilirsiniz. Özellikle birkaç diş hekimi birlikte poliklinik açarsanız ve hepiniz farklı konulara yoğunlaşırsanız daha mutlu olabilirsiniz. Tabii muayenehane açmak için de önemli bir miktar sermayeye sahip olmanız gerektiğini hatırlatmamda fayda var.

http://www.prc.hacettepe.edu.tr/

Hacettepeli Olmak

Hacettepenin iki kampüsü vardır: Sıhhiye ve Beytepe.

Sıhhiye Kampüsü, benim okuduğum kampüs, içerisinde sağlık bölümlerini (Tıp, DHF, Fizyoterapi, Eczacılık, Hemşirelik…) barındırmaktadır. Tam bir kampüs gibi değildir, çünkü aslında hastanedir. Zaten bir sağlık öğrencisi için bu çok önemlidir. Konumu çok güzel olduğu için kampüs olmamasının eksiğini aratmaz. Zaten her yere yakındır.

Beytepe Kampüsü, kalan tüm bölümler bu kampüsümüzdedir. Küçük bir şehir gibidir. Tam bir kampüstür. Doğa ile iç içedir. Tek sorunu uzun sıra kuyruklarıdır. Okula girdikten sonra uzun bir yürüyüş yolunuz vardır. Ama tabii ki bu yol ring servisler ve otobüslerle kısaltılmaktadır. Eğer kampüsün içinde bir yurtta kalırsanız çok rahat edebilirsiniz. Çünkü artık her şey elinizin altındadır.

Üniversitemizde çok fazla öğrenci bulunmaktadır. Belki sizin için kalabalık bir sorun olabilir ama farklı düşünceler, farklı kültürler açısından güzeldir. Ayrıca kendinizi geliştirebileceğiniz çok fazla kulüp de bulunmaktadır.

Yemek olayına da biraz değinmek istiyorum. Çünkü sevdiğim konulardan. Hacettepe bir devlet üniversitesi olduğu için yemeğinizin büyük kısmını devlet karşılamaktadır. Yemeğin girdiğim seneki (2019-2020) fiyatı 2,85’ti. Bu sene (2021-2022) hala 2,85. Yani gördüğünüz gibi neredeyse bedava.

Ankara

Ben Ankara’da öğrenci olmayı çok seviyorum. Bana hitap ettiğini düşünüyorum. Öncelikle bir büyük şehir ve zaten başkent. Bu yüzden çok yerin merkezi burası. Ulaşımı bence hiç sıkıntı değil. Tüm istediğim yerlere metro ile gidebiliyorum ve böyle olunca hiç trafik çekmiyorum. Eğer isterseniz işinizi otobüs ve arabayla da halledebilirsiniz. Trafiğe takılmanız gerekirse de İstanbul’un yakınından bile geçebileceğini sanmıyorum. Çünkü Ankara’da uzun süre olarak verilen 1 saat, İstanbul’da çok kısa bir süre olarak geçiyor. Fiyatlar olarak hem İstanbul’a hem İzmir’e hem de Bodrum’a (Okuyan çok kişi buradan olur diye düşünüyorum.) göre çok uygun. Sinema, tiyatro, konser tarzı etkinliklere sık sık gidebilirsiniz. Gezebileceğiniz de çok fazla müze, tarihi yapı bulunmakta. Hoşunuza gitmeyecek tek konu şu olabilir: Ankara bir memur şehridir ve genelde gece 12’den sonra çok yer açık değildir. Ama yine de her yer kapalı değildir.

Buradaki Ailem

Ben TED’in Tam Eğitim Burslu bir öğrencisiyim. Tam Eğitim Burslu öğrenciler lise sona kadar TED okullarında okur ve liseden mezun olduğunda TEB’li Üniversiteliler grubuna geçiş yapar. TEB’liler bölge bölge tüm Türkiye’de bulunmaktadır. Ben de TEB Ankara’nın bir parçasıyım. TEB Ankara, bu sene yaklaşık 200 kişilik bir “aile” ve bölgeler arasında en kalabalık olanı. Tüm bölgelerin öğrencilerden oluşan yönetim kurulları (YK) var ve bu sene ben de TEB Ankara’nın YK’sında bulunuyorum. Amacımız bölgemizdeki tüm TEB’lileri kaynaştırmak, aralarında bir bağ kurabilmek. Çok geniş bir aileyiz ve bu bağı kurabildiğimize inanıyorum. Bu yazıyı okuyan TEB’li arkadaşlarıma da selamımı iletiyorum.

Kadri Emre Yıldız, Hacettepe Diş Hekimliği

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.