Gülperi. YKS ile Önlisanstan DGS ile Lisansa, Oradan ALES ile Yüksek Lisans Hazırlığına kariyerin öyle bir kereliğine yaydan çıkan ve doğrusal ilerleyen bir ok olmadığından söz edecek bizlere. Kendisi Üniversite sınavıyla bir meslek yüksek okuluna kaydolmuş ama stratejik bir akademik planla hedef yükseltip İktisadi İdari bilimler fakültesine geçmiş… durmamış ilerlemiş. Birincil değeri çaba harcamak olan bir insan. Deneyimlerini ve tavsiyelerini onun kaleminden okuyoruz. Keyifli okumalar.
Merhaba ben Gülperi, şu anda yüksek lisans hazırlığı yapan bir öğrenci olarak, size Dikey Geçiş Sınavı (DGS) deneyimimden, öncesi ve sonrasında izlediğim yoldan bahsedeceğim.
Üniversite sınavı hepimiz için ilerdeki dönemde yapacağımız mesleğin eğitimi için girdiğimiz bir sınav ama açıkçası benim için çok üstünde durmadığım, aslında farkındalıklarımın olmadığı bir dönemde girdiğim bir sınavdı.
Sınavdan aldığım puanımla Kocaeli Üniversitesi ön lisans Dış Ticaret bölümüne yerleşmiştim. Buradan 3 ortalama ile mezun olduktan sonra bu eğitimin bana yetmediğini düşündüğüm için -ve bu mesleğin beni yansıtmadığını da diyebiliriz DGS’ye girdim.
Dikey Geçiş Sınavı ; 2 yıllık/ ön lisans bölümünden mezun olan öğrencilerin fakültelerin 4 yıllık lisans bölümüne yerleşmeleri için girilmesi gereken sınavın adı.
DGS benim için hız sınavıydı; çünkü sözel bölüm paragraftan sayısal bölümde temel matematik kısmından oluşuyor ve ÖSYM her sene aynı soru tipini karşımıza çıkarıyor. Önce çıkmış soruları çözüp yanlış sorularımın konularını tespit ederek bir çalışma düzeni kurmuştum kendime…bu sınavdan neredeyse 1 aylık bir çalışma ile aldığım puan Kocaeli, Eskişehir ve Mersin üniversitelerinde İktisat programı için yeterliydi.. Benim Mersin’de kalmam gerektiği için ilk tercihimde Mersin’i yazdım ve üniversite başvurumu kabul etti.
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi transkriptimi inceledi ve ön lisansta verdiğim dersler yerleştiğim 4 yıllık bölümdeki derslerle benzer olduğu için birçok dersten muaf oldum. Ve lisansa üçüncü sınıftan başladım. Bazı üniversiteler muaf olduğunuz ders sayısına bağlı bu duruma bağlı olarak birinci veya ikinci sınıftan başlatabiliyor.
2 senede lisans bölümümü 70.15 ortalama ile tamamladım. Mezun olmadan önce son final sınavlarım karantinaya denk geldi ve online dersler ile tamamlamış oldum.
Üniversite sınavına girdiğim dönemde olmayan farkındalık düzeyim artık var. Dolayısıyla eğitimimi bu noktada bırakmak istemedim ve 2 Mayıs’ta girdiğim Akademik Personel ve Lisansüstü Sınavı’nda (ALES) Eşit Ağırlıklı puan türünde 100 üzerinden 80 puan aldım. ALES de DGS gibi bir hız sınavı ve ÖSYM her sene aynı soru tipini (hatta soru yerleri bile aynı) sorduğu için ‘çıkmış soruları’ çözerek; sürekli deneme sınavları yaparak ve çok kitap okuyarak daha iyi puanlar alınabilir diye düşünüyorum.
Şuanki hedefim, merkezi yabancı dil sınavı olan YÖKDİL/YDS sınavından da yeterli puanı alıp iyi bir üniversitede yüksek lisans yapmak… Tabii bu yurt içi için olan planım. Yurt dışı ise her öğrencinin hayali, benimde öyle. ALES ve mezuniyet puanımla Yurt Dışı Lisansüstü Seçme ve Yerleştirme (YLSY) bursuna başvuracağım. Başvurum kabul edilirse Eylül’de mülakat süreci başlayacak. Eğer mülakat olumlu sonuçlanırsa bu süreçle ilgili de bir yazı yazmak isterim. Öncesinde merak edenler mutlaka Youtube’dan YLYS bursu ile master ve doktora yapan kişileri izlesin, ben de bu programdan bu şekilde, araştırarak haberdar oldum ve bu seçenek beni çok heyecanlandırdı.
Umuyorum ki okuyup daha güzel yerlere gelmek için çabalamak isteyen ama şu şartlarda hedeflerinden uzaklaşmış bir iki kişi bu yazımla belki kendisine yeni bir yol çizer. Konuk yazar bölümünde bana da yer verdiği için Eğitim Danışmanı Mehmet Bar’a teşekkür ediyorum.
Hedefleriniz hep yüksek olsun, pes etmeyin.
Gülperi Akdede